Eveet. Geldik 100. yazıya, bu yazıyı yazmadan önce sizlerle neyi paylaşacağımı tam olarak kestiremedim ve teknoloji ile ilgili sitelerde dolarşırken sizlerle kripteksli telefonu paylaşmak istedim. Önce kısa bir girizgah yapalım. Tabi bu kripteksli telefonu 101’inci yazımda paylaşacağım. O zamana kadar bekleyin biraz.
100 yazı olmuş ve neler yazmışım?
İlk olarak şunu belirtmeliyim ki bu blogu açarken kafamda hangi konuda yazı yazacağımı tam olarak kestirmiş değildim. Zaten ilk yazılarımda belirtmiştim, tam olarak neyi yazmaya karar vermediğimi ve blog kendi kişiliğini zamanla kazanacak demiştim.
ilk başlarda tabii ki karakter yoksunluğu çektiği aşikar bir blog görüntüsü çizerken amatör ruhlu ve aynı zamanda kaliteli içeriklerle donatılmış bir teknoloji blogu olarak konumlandırmıştım, fakat sonra anladım ki salt teknoloji ziyaretçilerin ilgisini pek te çekmiyormuş. Arama sonuçlarından ve siteme gelen ziyaretçilerden de anlaşılabiliyor aslında bu. Kaç ziyaretçi güneş enerjisi ile ilgili bir arama yapar ve bu sonuçla siteme gelir, kaç ziyaretçi flash kartların 250 gb olanını araştırır, kaç ziyaretçi hibrit motorlu araçları , kaçı poly karbondan üretilmiş bir uçağı, yada ekolojik bir şehiri araştırır. Çok az ziyaretçi araştırır. Bu yüzden artık yazılarımın çoğunluğunu gündemden haberler şeklinde olacak ve bu yazıların bir kısmını kendi yorumlarım oluşturacak. Aralara magazinel yazılar eklemek gerekiyormuş, yada gündemi ilgilendiren yazılar, yada memuru, işçiyi, esnafı, öğrencileri ilgilendiren yazılar içermeliymiş. Ben bu kısacık dönemde bunu öğrendim. Kitleni geniş tutmadıkça blog aleminde kalıcı olmak pek te mümkün olmuyormuş. Bunu öğrendim.
